Saturday, January 11, 2014
Data mı Capta mı?
Veri yani data, bir sosyal bilimci olarak "orada benim dışımda var olan"a işaret etmekte. Latince, "verili olan" anlamında. Pozitivist yöntem anlayışı içerisinde, data çok önemli bir yere sahip.
Data, araştırmacının verili olanı alması/alabilmesidir. Bu sebeple "data gathering", Türkçesi "veri toplama" denilir.
Sosyal gerçekliğin bir parçası olan sosyal bilimci "nesnel" durabilir. "Veri toplama" işte bu nesnel duruşun bir uzantısıdır. Nasıl terimleştirdiğimiz, terimleri nasıl tanımladığımız ve nasıl adlandırdığımız ontolojik-epistemolojik bir meseledir.
İşte tam da bu nedenle, "nitel araştırma" adıyla canlanan anti-pozitivist epistemolojilerde karşılığını bulan farklı araştırma desenlerini değerlendirirken, bu desenler için kalite ölçütleri geliştirirken, içeriği pozitivist anlayışla doldurulmuş terimler terk ediliyor. Örneğin "reliability" deyince sadece pozitivist tanım zihinlerde canlandığı için bunun yerine "trustworthiness" kullanılmaktadır.
Bu bağlamda, "data" yerine "capta" karşımıza çıkmaktadır. Trustworthiness kadar başarılı olmasa da capta'yı bilmekte ve kullanmakta fayda var. Çünkü, nitel araştırma felsefesini daha iyi temsil etmekte. Data'nın tersine capta "alınan" demek, yine Latincede. Dolayısıyla, araştırmacı nesnellik adına, varlığı gizlenmiş bir özne olmaktan kurtuluyor.
Öznelliği inkar etmeyen, önemseyen bir anlayışla, nitel araştırmalarda "data gathering" yerine "data creating" (veri yaratma/oluşturma) daha uygun bir terim olarak çoğu araştırmacı tarafından kullanılmaktadır. Bu verileri "capta" olarak ifade ettiğinde, nitel araştırmacı ne yapıyor olduğunu, altını çizerek ifade edebilecektir.
Türkçesi ne olur acaba, "alı" mı?? :)
Labels:
capta,
data,
nitel araştırma,
nitel veri,
pozitivizm,
sosyal bilim,
veri toplama,
yöntem
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment